Evreni, insanların nesillerdir hayalini kurduğu biçimde keşfetmek için çok daha hızlı seyahat edebilmemiz gerekiyor; Ne de olsa dünya, sıradan bir hızla keşfedilemeyecek kadar büyük. Peki bu nasıl mümkün olacak?
Kaynak:https://twistedsifter.com/2023/01/how…
Görelilik, kozmik 3+1 uzay-zaman sürekliliği; yani üç uzay boyutu ve bir zaman boyutu ile.
Standart metriği kullanan fizikçiler, uzay ve zamanın ortasındaki farkın en az olduğunu, ışığın boşluktaki yüzünün sabit olduğunu, fiziksel maddelerin bire bir olduğunu ve hareketsiz gözlemcilerinin eşit olduğunu belirtirler.
Ancak teorik olarak bir gözlemcinin ışık hızından daha hızlı hareket etmesi mümkündür.
Ancak bu durumda, metrik tam tersine dönmelidir; yani 1 uzay boyutu ve 3-zaman boyutundan oluşmalıdır. Bu, üç boyutlu uzayımızda hareket eden sistematik bir parçacığın zamanın üç tarafında ‘yaşlanacağı’ anlamına gelir.
Bu denklemler nihayetinde kuantum mekaniğinin bazı temel tanımlarını üretir.
www.britannica.com
Örneğin, parçacıklar süperpozisyon elemanına göre davranır. Profesör Andrzej Dragan, boşluktaki ışığın yüzünün farklı olması gerekmediğini, yalnızca gözlemcilerin var olduğunu açıklıyor: “Süperluminal bir gözlemci için, klasik Newtoncu nokta parçacığı anlamını yitiriyor ve alan, fiziksel dünyayı tanımlamak için kullanılabilecek tek nicelik haline geliyor. ‘
Çalışmanın yazarları makalelerinde daha ayrıntılı olarak açıklıyor:
“Yakın zamana kadar, genel olarak kuantum teorisinin altında yatan varsayımların temel olduğuna ve daha temel bir rastgelelikten türetilemeyeceğine inanılıyordu. Bu çalışmada, kuantum teorisinin uzantı kullanılarak gerekçelendirilmesinin, kuantum teorisinin alan-teorik formülasyonuna yol açtığını gösteriyoruz. Bu, bu çalışmaların neden sadece eksantrik bir niyet eğitimi olmadığını, aynı zamanda fizik malzemelerinin simetrileri hakkında temel bir şeyi yansıttığını haklı çıkarır veya en azından makul bir argüman sağlar.’
Profesör Krzysztof Turzynski, gelecekte bu çalışmayı pratik olarak uygulamanın yollarını arayacaklarını söylüyor.
Turzynski, “Yeni bir temel parçacığın katıksız deneysel keşfi, Nobel Ödülü’ne layık bir başarıdır ve en son deneysel teknikleri kullanan büyük bir araştırma ekibiyle gerçekleştirilebilir” dedi. Bununla birlikte, Higgs parçacığının kütlesini ve Standart Model’deki diğer parçacıklarla ilişkili kendiliğinden simetri kırılma olgusunu daha iyi anlamak için, özellikle erken evrende sonuçlarımızı uygulamayı umuyoruz’.
Bu bahis hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
